Yeme bozukluklarının tespit edilmesi bazı durumlarda zor olabilir. Sanal gerçeklik (virtual reality, VR) yeme bozukluklarının tespit edilmesinde kullanılabilir. Yeme bozukluğuna sahip kişilerde yiyeceklere yönelik dikkat diğer objelere yönelik dikkatten daha fazla olabilir. Bu bilgi kullanılarak yeme bozukluğu teşhis edilebilir. Örneğin Schroeder’in yaptığı bir çalışmada yeme bozukluğuna sahip kişilere VR kavrama testi uygulanmış ve katılımcıların yiyecekler ile ilgili objeleri diğer objelere göre daha hızlı kavradığı tespit edilmiştir.
Yeme bozukluklarının tedavisinde bilişsel davranışçı terapiyle beraber sanal gerçeklik teknolojisi olumlu katkı sağlayabilir. 2002 yılında tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip 36 kadın üç gruba bölünerek bir araştırma yapılmıştır. Birinci grup VR ile beraber bilişsel davranışçı terapi, ikinci grup yalnızca bilişsel davranışçı terapi ve üçüncü grup beslenme psikoeğitimi alan grup olarak belirlenmiştir. 6 ay sonunda VR ile beraber bilişsel davranışçı terapi alan grubun %77’si tıkınırcasına yemeyi bırakırken bu oran yalnızca bilişsel davranışçı terapi alan grupta %56, beslenme psikoeğitimi alan grupta ise %22 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca VR deneyimi terapistlerin danışanlara uygun şekilde parametreleri düzenlemesine olanak sağlar.
Yeme bozukluklarında görülen bulgular ve VR (sanal gerçeklik)
Yeme bozukluklarında görülen tıkınırcasına yeme ataklarında kişinin deneyimlerini daha iyi değerlendirmek için VR teknolojisi kullanılabilir. Perpina yürüttüğü çalışmada yeme bozukluğuna sahip 9 kişi ile sanal çevre kullanımının tıkınırcasına yeme ataklarına etkisi incelenmiştir. Çalışmada sanal ortam olarak yüksek ve düşük enerji içeren yiyeceklerin bulunduğu bir mutfak oluşturulmuştur. Katılımcılardan pizza gibi yüksek kalorili yiyeceklerden yemeleri istenmiştir. Çalışma, oluşturulan sanal ortam ile tıkınırcasına yeme ataklarında görülen anksiyete, aşırı yeme dürtüsü ve suçluluk gibi olumsuz durumların deneyimlenebildiğini göstermiştir. Ayrıca katılımcılarda kilo aldığını hissetme, yemek yeme ve üzgün olma, egzersizi ve kusmayı bir telafi mekanizması olarak kullanma gibi davranışsal ve bilişsel tepkiler gözlemlenmiştir.
VR yeme bozukluklarının tedavisine ek olarak bozulmuş yeme davranışının düzenlenmesinde ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmesine de yardımcı olabilir. Örneğin spor ile telafi davranışı görülmeyen yeme bozukluklarında kişi egzersize teşvik edilebilir. 2017 yılında yapılan bir çalışma sonucunda egzersiz simülasyonunun yeme bozukluğuna sahip kişilerde kısa süreli olarak egzersiz yapma isteğini artırdığı gözlemlenmiştir.
VR, yeme bozukluklarında deneyimlenen duyguların tespit edilmesinde de kullanılabilir. Gorini’nin yaptığı çalışmaya göre sanal gerçeklik ile gösterilen yiyeceklerin neden olduğu duygular gerçek yiyeceklerin neden olduğu duygular ile benzerlik göstermektedir. Bu çalışma bize VR deneyimini sayesinde standart maruz kalma terapisine göre daha gerçeğe yakın duyguları gözlemleyebileceğimizi göstermektedir. Duyguların yanı sıra bilişsel ve davranışsal tepkiler de daha gerçekçi olmaktadır. Sanal gerçeklik deneyimi özellikle beden ve yeme ile ilgili olumsuz duygulara odaklanmaktadır. Endişe, korku ve öfke bu duygulardan bazılarıdır.
Yeme bozukluklarına sıklıkla eşlik eden durumlardan biri bozulmuş beden algısıdır. Kişi kendini olduğundan zayıf veya kilolu görebilir. Bozulmuş beden algısı yeme bozukluklarının tedavisini zorlaştırmakla beraber yeme bozukluğunun tekrar etme riskini de artırmaktadır. Bozulmuş beden algısının belirlenmesi için de VR teknolojisi kullanılabilir. Örneğin sanal yüzme havuzuna maruz kalan yeme bozukluğuna sahip katılımcılarda anksiyete düzeyi yükselmiş ve daha depresif bir duygu durum gözlemlenmiştir. Anoreksiya nervoza ve bulimia nervoza gibi yeme bozukluklarında kişi olduğundan daha zayıf bir bedene sahip olmak ister. Anoreksiya ve bulimia nervosada beden algısındaki değişiklik paryetal lobda ve precuneus aktivitesinde azalma ile ilişkili olabilir. VR teknolojisi ile kişinin normal beden görüntüsü ve zayıf beden görüntüsüne verdiği duygusal tepki değerlendirilerek yeme bozukluğu olup olmadığı tespit edilebilir. Bozulmuş beden algısının tedavisi için maruz kalma teknikleri, psikoeğitim, rahatlama teknikleri ve bilişsel yeniden yapılandırma kullanılabilir. Sanal gerçeklik deneyimi sayesinde de kişi bedeni ile ilgili objektif bir bakış açısına sahip olabilir. Sanal gerçeklik terapisi bireyin benlik saygısının artmasına da yardımcı olur.
Sanal gerçekliğin dezavantajları ve sonuç
Sanal gerçekliğin (VR) avantajları kadar dikkat edilmezse dezavantajları da olabilir. Kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi hastalıklara sahip kişilerde VR deneyimi sırasında tansiyon ve kalp atış hızındaki artış tehlikeli olabilir. Bu hastalıkların haricinde diğer sağlık problemlerinin varlığı ve sanal gerçeklik deneyimi üzerine etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Sanal gerçeklik deneyimi için gerekli yazılım ve cihazların maliyetli olması ulaşım imkanını kısıtlayabilir.
Günümüzde teknolojinin gelişmesi sayesinde yaygınlaşan bu cihazların Türkiye’de yeme bozukluklarında kullanılabilmesi için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Özellikle gerçeğe yakın bir deneyim sunması ve bu deneyimin terapistin kontrol edebileceği koşullarda gerçekleşmesi VR’ın yeme bozukluklarında kullanılması için en önemli özelliklerinden biridir. Gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra umarım bu teknolojiyi yeme bozukluklarında aktif bir şekilde kullanabiliriz.
Kaynakça
Riva, G., Gutiérrez-Maldonado, J., Dakanalis, A., & Ferrer-García, M. (2019). Virtual reality in the assessment and treatment of weight-related disorders. In Virtual reality for psychological and neurocognitive interventions (pp. 163-193). Springer, New York, NY.
Riva, G., Gutiérrez-Maldonado, J., & Wiederhold, B. K. (2016). Virtual worlds versus real body: virtual reality meets eating and weight disorders.
Akdeniz, S., Zeynep, A. H. Ç. I., & Yumuşak, S. Sanal gerçeklik ve psikoterapide kullanımı. Karatay Sosyal Araştırmalar Dergisi, (4), 1-20.
Özden, Ö. (2020). Sanal gerçeklik destekli maruz bırakma uygulamaları :Avantajlar sınırlılıklar ve etik konular. Eğitimde Yeni Yaklaşımlar Dergisi, 3(2), 38-51
Paslakis, G., Fauck, V., Röder, K., Rauh, E., Rauh, M., & Erim, Y. (2017). Virtual reality jogging as a novel exposure paradigm for the acute urge to be physically active in patients with eating disorders: Implications for treatment. International Journal of Eating Disorders, 50(11), 1243-1246.
Perpiñá, C.; Roncero, M.; Fernández-Aranda, F.; Jiménez-Murcia, S.; Forcano, L.; Sánchez, I. Clinical validation of a virtual environment for normalizing eating patterns in eating disorders. Compr. Psychiatry 2013, 54, 680–686
Hazırlayan: Beslenme ve Diyetetik &Psikoloji öğrencisi Gizem Altıntabak