‘Letting go is the hardest asana’-
‘Bırakmak en zor duruştur’
Yoga; kendimizin en iyi versiyonunu yaratma sistemidir. Beden; varoluşsal dinamiklerin temelidir. Var olmak için bir bedene ihtiyacımız var ve bütün deneyimlerimizi bedenle yaparız. Bedenimiz doğadır ve doğadaki tüm elementleri bedenimizde taşırız ve doğadaki tüm döngüler hayatlarımızda cereyan etmektedir. ‘Biz oraya, doğaya aitiz.’ Fakat içinde yaşadığımız zaman ve şartlar, kurulan şehirler, üretilen yiyecekler, uzun çalışma saatleri bizi doğamızdan (kendimizden) izole bir yaşama sürüklemekte ve kendi doğamızdan uzaklaştırmaktadır. Bedenimiz ve zihnimiz ikiye bölünerek aralarındaki bağ kopmaktadır. Bu bölünme hali ‘bedene yabancılaşma’ya neden olmaktadır. Oysaki yavaşlamaya, sakin kalmaya, uzun ve derin nefesler almaya, anın içinde kalmaya, dışarıda ve içeride olanlara farkındalıkla bakmaya, kendi doğamızla yakınlaşamaya, teslimiyete, özümüzle buluşup şifa bulmaya ihtiyacımız var. Ancak bu ayrımlaşmayı, yabancılaşmayı farkedenler arınma çabası içinde kendine giden yolları araştırmaya başlamaktadır. Bu aşamada yoga bir yol haritasıdır.
Yoga; doğanın sesini duymak için kulaklarımızı, görünenin ötesini görebilmek için üçüncü gözlerimizi, hayatı daha derin algılayabilmek için hislerimizi, berrak düşünüp yorumlayabilmek için zihnimizi açar. Zihnimiz ve bedenimiz esner, kalbimiz yumuşayarak varlığımıza ve başka varlıklara karşı sevgi ve şükranla dolar. Kendimizle ve çevremizle olan ilişkilerimizi düzenler. Yoganın hedefi; seni, sana hizmet etmeyen yüklerden arındırmak ve sana ait olanla başkalarına ait olanı fark etmeni sağlamaktır.
Restoratif Yoga nedir ve nasıl fayda sağlar?
Hatha yoganın türlerinden biri olan restoratif yoga (şifa-onarım yogası) yoğun gevşeme çalışması içeren bir yoga türüdür. Bu sistem içerisinde nasıl gevşeyeceğimizi öğreniriz. Restoratif yogayla ele aldığımız başlıca konular şu şekildedir:
1-Bunalmış hissetmek
2-Destek ihtiyacı
3-Öz şefkat eksikliği
4-Aidiyet eksikliği
5-Kas gerginliği
6-Derin düzeyde beslenemediğini hissetme
Bedeni zorlamadan rekabetsiz, dingin ve tamamen bırakıp nefese odaklanılır. Zihnin ve bedenin sinyallerini dinlediğin bu sistemde sakin ve doğal bir ritim bulup onun içine yerleşebilmek amaçlanır. Restoratif yoga ile ağrılar azalır, zihin sessizliğe doğru ilerler, stres daha iyi yönetilir ve bütünsel sağlık kazanılır. Konsantrasyon gelişir, derin bir farkındalığa ortam hazırlanır ve de meditatiftir. Ne tür bir beden şekline ve rahatsızlığına sahip olursanız olun ihtiyaç duyduğunuz destek aksesuarlarıyla (kemer, blok, battaniye, yastık, göz yastığı vs) yapabileceğiniz restoratif yoga, bu özelliği sayesinde yaralanma riski olmadan omurgayı her yöne hareket ettiren pozlara girmeye olanak sağlar ve böylece beden esner, omurga sağlık kazanır, sinir sistemi ve zihin dengelenir. Aynı zamanda pozlarda uzun süre kalarak hem zihni hem bedeni durdurmayı öğretir.
Onarıcı bir yoga pratiği olan restoratif yogada odak, esnetmek veya güçlendirmek değil, serbest bırakmaktır. Desteklemek ve rahatlatmak için tasarlanmış uzun süreli pozlarla kaslardaki gerilimi serbest bırakır ve organları nazikçe uyarırız.
Restoratif yoga, rahatlama sanatını yeniden öğrenmemizi sağlarken, kendi kendimizi yatıştırmak için beceri ve yetenekler geliştirmemizi sağlar. Stres tepkisini düzenlememize ve sinir sistemini yeniden dengelememize yardımcı olarak iyileştirme kapasitemizi artırır.
Zamanla, onarıcı duruşlar vücudun açılıp gevşemesi için derin ve yumuşak bir yol sağlayabilir. Bunlar, destekle daha uzun süre tutulur, kan ve lenfin daha derin dokulara girmesini teşvik eder ve ayrıca kan basıncı ve nefes hızında değişiklikler gibi diğer fizyolojik değişiklikleri de teşvik eder.
Restoratif Yoga ve Sinir Sisteminiz
Restoratif yoga, sinir sistemimiz ve genel stres seviyelerimiz için inanılmaz derecede destekleyicidir. Uygulama, Parasempatik Sinir Sistemi ile bağlantımızı güçlendirmemize yardımcı olur. Bildiğiniz gibi tepkilerimizi kontrol eden en önemli sistem Otonom Sinir Sistemimizdir. Bu sinir sisteminin iki bölümü vardır: Sempatik ve Parasempatik Sistem. Parasempatik Sinir Sistemi, kalp atış hızımız gibi vücuttaki istem dışı fonksiyonları kontrol eder. Dinlenme ve iyileşme dönemlerinde aktif haldedir. Stres halindeyken veya genellikle “savaş ya da kaç” olarak adlandırılan durumdayken ise Sempatik Sinir Sistemi aktiftir.
Bu iki duruma da erişebilmemiz önemlidir. Belli bir stres seviyesi sağlıklı olabilir ve yeni bir işe başvurmak, birine randevuda sormak veya geniş bir izleyici kitlesi önünde konuşmak gibi inanılmaz üretken görevlere eşlik edebilir. Bununla birlikte, stres kronikleştiğinde, vücudumuzda zayıf sindirim, hormonal dengesizlikler, doğurganlık disfonksiyonu veya bozulmuş uyku gibi bir dizi problemle genel sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek dengesizlik yaşamaya başlarız.
Restoratif yoga, Parasempatik Sinir Sistemimizle yeniden bağlantı kurmamıza ve stres ve dinlenme durumları arasında daha kolay hareket etme yeteneğimizi güçlendirmemize yardımcı olur. Sistemin uyarılmasıyla kan basıncı düşer, kalp atışları yavaşlar. Restoratif yoga duruşları (asanaları) ve en sonda yapılan derin gevşeme (shavasana) ile de bedenin parasempatik sinir sistemi dengeye girer.
Rahatlamayı öğrenmemize yardımcı olarak, restoratif yoga aynı zamanda stres hormonlarının (kortizol ve adrenalin) üretimini azaltabilir, bağışıklık sistemimizin işlevini iyileştirebilir, kas gerginliğini azaltabilir, uykusuzluğa yardımcı olabilir ve diğer birçok hayati faydayı sağlayabilir.
Yoga Beslenme ve Psikodiyet
Yoga kendi vucudunuzla daha fazla temas kurmanıza ve açlık ipuçlarına daha iyi yanıt vermenize ya da yeme alışkanlıklarınız ve bunları nasıl etkili bir biçimde değiştirebileceğiniz konusunda daha yüksek bir farkındalığa sahip olmanızı sağlar.
Kalifornia Üniversitesi’nde Areneta ve arkadaşlarının (2013) obez bireylerle yaptığı bir çalışmada kalp atış hızını ve yağ yakımını arttırdığı bilinen aerobik aktiviteleri yapan kadınlarla restoratif yoga yapan kadınların yağ kaybı oranları karşılaştırılmıştır.
48 hafta süren çalışma sonucunda restoratif yoga uygulanan grubun ilk 6 ayda diğer gruba oranla daha fazla yağ kaybettiği ve daha az doğrudan gözetim ile süreç içerisinde yağ kaybetmeye devam ettiği görülmüştür.
Restoratif yoga ve diğer formlar arasındaki önemli fark: restoratif yoga akan vücut hareketlerine veya zorlu denge pozlarına sahip değildir. Araneta’nın dediği gibi, “duruşlar gevşeme ve stres azaltma üzerine odaklanır ve fazla kilolu bireyler için daha uygundur.”
Her iki grubun da kilo vermesine karşılık restoratif yoga uygulayıcılarının daha fazla kilo kaybettiği tespit edilmiştir. Aradaki farkın başka bir açıklaması da, restoratif yoganın stres zamanlarında yükselen ve karın yağını arttırdığı bilinen kortizol seviyelerini düşürmesidir.
Bu araştırma bize eğer ağır egzersiz yapabilen biri değilsek kilo verme sürecinde restoratif yoganın bizim için de bir seçenek olduğunu gösteriyor. ‘Acı yoksa gelişme de yok’ tezine anti tez olarak restoratif yoga çalışmalarını sunabiliriz.
Yoga belki aerobic,jogging ya da yürüyüşteki kadar kalori yakmıyor fakat dayanıklılığı ve gücü artırarak kilo vermeye yardımcı oluyor.
Yoganın birçok beden ve aynı zamanda ruh sağlığı bozukluklarını önlemeye veya tedavi etmeye yönelik terapötik faydaları ile ilgili artan araştırmalar da vardır. Aynı zamanda yeme bozukluklarında yoganın kullanımı ve iyileşmeye olumlu etkisi üzerine yapılan anlamlı çalışmalar bulunmaktadır.
Yoganın, bireylerin vücutlarıyla sağlıklı bir şekilde bağlantı kurmalarına yardımcı olmak için bir çerçeve (nazik onarıcı pozlar, nefes çalışması ve meditasyon dahil) sunduğu göz önüne alındığında, yoganın yeme bozukluğu semptomlarının ve bununla ilişkili kaygı ve depresyonun iyileştirilmesi için bir alan açabileceğini söyleyebiliriz.
Kaynak:
Araneta M, Allison MA, Barrett-Connor E, Kanaya AM. (2013) “Overall and regional fat change: results from the Practice of Restorative Yoga or Stretching for Metabolic Syndrome (PRYSMS) study”. 73rd Scientific Session of the American Diabetes Association, Chicago, IL
Ebru Damla YILMAZ
Psikoterapist, Psikodramatist
Yoga Eğitmeni