Popüler içeriklerin hızla tüketildiği bir çağdayız. Her bilgi, düşünce ya da duygu, herhangi bir filtreye takılmadan bizim için ekranda beliriyor. Saatlerce elimizde tuttuğumuz telefonlardan, tabletlerden hatta her an yanımızda taşıdığımız ekranlardan her şeye ulaşabiliyoruz. Peki, tüm bu erişim kolaylığının, zihnimizin derinlerine nasıl işlendiğini hiç düşündük mü?
Güzellik algıları, “mükemmel beden” ideali ve zayıf olmanın öncelendiği inançlar, yıllardır medya aracılığıyla zihnimize işleniyor. Zaman zaman “beden olumlama” gibi akımlar popülerleşse de güzellik algısı hâlâ belirli bir görünüme sıkışmış durumda. Çeşitli platformlar bize sürekli “ideal” bedene ait görüntüleri ve bu bedene ulaşmak için izlenmesi gereken yolları sunuyor. Bir paylaşımda “A sebzesi kilo verdiriyor” denirken bir diğerinde “B baharatı zayıflatıyor” gibi mesajlar veriliyor. Ancak, bu içerikler beden algısında açtığı yaraları veya yol açtığı yeme bozukluklarını görmezden geliyor. Sürekli maruz kaldığımız bu içerikler, sağlıksız davranışları ve bozulmuş yeme alışkanlıklarını normalleştirerek, kendimize ve başkalarına bakışımızı zedeliyor.
Popüler olan yiyecek tüketiliyor, popüler olan beslenme şekli benimseniyor ama kimse kendi bedeninin ihtiyaçlarına kulak vermiyor. Oysa ruhumuzdan ve bedenimizden kaybettiklerimizi geri kazanmak, zarar vermekten çok daha zor.
Beden olumlama hareketi insanlara daha kapsayıcı bir bakış açısı sunmayı amaçlasa da güzellik standartlarının yerleşmiş kalıplarını kırmakta zorlanıyor. Çeşitli bedenlere ve farklı ihtiyaçlara sahip insanlar, yine de tek bir idealle uyum sağlamaya çalışarak fiziksel ve mental sağlıkları pahasına kendilerini zorlayabiliyor. Popüler kültürün değişen güzellik standartları, medyada ve sosyal medya algoritmalarında “ince” olmayı sağlıkla eşleştiriyor. Bu tür içeriklerin sürekli ön planda olması, insanların kendilerini yetersiz hissetmesine ve yeme bozukluklarına sebep olabiliyor.
Her şeyin hızla tüketildiği bu çağda, hızlı sonuçlar bekleme eğilimindeyiz. “Detoks çayları” ve “mucize diyetler” gibi popüler çözümler, insanları kısa sürede istedikleri bedene ulaşmak için sağlıksız yöntemlere itiyor. Ayrıca, Shahan, Jordan, Siegfried, Douglas ve Lawrence(2020) yaptıkları çalışma ile özellikle son dönemlerde popüler olan, öğrenip uygulanması daha çok çaba gerektiren bazı kısıtlayıcı diyetler ile yeme bozukluklarının daha güçlü bir ilişkide olduğuna ulaştı. Diyet geçmişinin bu bağlamda ele alınması, yeme bozukluklarını belirlemekte ve klinik olarak doğru teşhis koymada daha işlevsel bir yaklaşım sunabilir.
Sosyal medya algoritmaları ise özellikle beden imajı ve kilo verme içeriklerini sürekli olarak öne çıkararak kullanıcıların bu içeriklere daha fazla maruz kalmasına neden oluyor.
Sosyal medya ve popüler kültür, insanları yediklerinden içtiklerine kadar trendleri takip etmeye zorluyor. Kendimizi sürekli karşılaştırdığımız bedenler, “ideal” bedenin yarattığı baskı ve bunlara uyma çabamız, sağlıksız davranışlara daha sıkı sarılmamıza yol açabiliyor. Oysa Journal of Social Issues dergisinde Miller(1999), sağlığı iyileştiren davranışlara odaklanmanın, yalnızca büyük bedenlere değil, aynı zamanda sosyal damgalama nedeniyle kilolarına odaklanan ve zayıflığa her bedelle ulaşmaya çalışan herkes için faydalı olabileceğini anlatır. Sağlığı riske atmak yerine, sağlıklı alışkanlıkların teşvik edilmesi tam da bu zamanlarda önem kazanıyor.
Hayatımızın zorlaştığı anlarda popüler olanı takip etmek ve ona uygun bir rutin oluşturmak daha kolay geliyor. Farkında olmadan zihnimizi buna göre programlıyor, yemek seçimlerimizi bile buna göre yapıyoruz. Bedenimiz ise bu döngünün arasında ezilirken ruhumuz sıkışıp kalıyor. Popüler olanın diyetlere yansıması kaçınılmaz olsa da her bedenin ihtiyacını popüler trendler karşılayamıyor. Kendi ihtiyaçlarına cevap bulamayan beden ve ruh ise zarar görmekten kaçınamıyor.
Psk. Dan. Ekin Roza Aydın
Kaynaklar
Miller, W. C. (1999). Fitness and fatness in relation to health: Implications for a paradigm shift. Journal of Social Issues, 55(2), 207-219. https://doi.org/10.1111/0022-4537.00113
Lawrence, J. Shahan, M., Jordan, K., Siegfried, N., Douglas, C. (2020). Eating disorder risk and severity as a function of following self-administered popular diets. Current Developments in Nutrition, 4, https://doi.org/10.1093/cdn/nzaa046_065